Arabuluculuk Nedir?

Arabuluculuk, özel hukuka ilişkin uyuşmazlıkların bir arabulucu desteği ile çözüme kavuşturulması için başvurulan bir yoldur. Uyuşmazlık üzerinde tarafların müzakere ettiği, uyuşmazlığın çözümünü kendilerinin ürettiği, tarafların birbirlerini anlamalarını sağlayan bir yoldur. 

Arabuluculuğun temel özelliği tarafların menfaatlerinin esas alınmasıdır. Taraflar kendi uyuşmazlığına özgü çözüm yolu üretmektedir. Arabuluculuk gönüllük esasına göre yürütülür. Arabuluculuğun dava şartı olduğu haller hariç olmak üzere, tarafların arabuluculuğa başvurma, süreci devam ettirme veya süreci sonlandırma konusunda tamamen serbesttir. Arabuluculuğun dava şartı olduğu hallerde de her ne kadar arabuluculuğa başvurmak zorunlu olsa da süreci devam ettirme veya süreci sonlandırma konusunda taraflar tamamen serbesttir.

Arabuluculuğa dava açılmadan önce veya dava açıldıktan sonra başvurulabilir. Arabuluculuğun dava şartı olarak düzenlendiği uyuşmazlıklarda dava açılmadan önce arabuluculuğa başvurulması zorunludur.

Arabulucu Kimdir?

Arabulucu, uyuşmazlığın çözüme kavuşması için bağımsız ve tarafsız olarak müzakereye katılan, tarafları uyuşmazlığın arabuluculuk yöntemi ile çözülmesi için sürece davet eden, tarafların birbirlerini anlamasını sağlayan, tarafların uyuşmazlığın çözümü için çözüm üretmesine yardımcı olan kişidir. Arabulucu, Adalet Bakanlığı tarafından arabulucu siciline kayıtlı olan gerçek kişidir. 

Arabulucu, mahkeme hakimi gibi düşünülmemelidir. Tarafların iradelerine müdahale edemez. Uyuşmazlık da kim haklı kim haksız tartışmasına veya bunu arayışa girmeden uyuşmazlığın çözüme kavuşması için taraflara destek olur. Mahkeme uyuşmazlığı nihai kararı ile sonuçlandırırken, arabuluculukta uyuşmazlığın nasıl sona ereceği tarafların iradesindedir. Taraflar dilerse uyuşmazlığı çözüme kavuşturur, müzakere sonucunda uyuşmazlık arabuluculuk ile çözüme kavuşamaz ise süreç sona erdirilerek dava yoluna müracaat edilebilir.

İhtiyari Arabuluculuk

Özel hukuk uyuşmazlıkları ile ilgili dava şartı kapsamında olmayan uyuşmazlıklar için de arabulucuya başvurulması mümkündür.

Arabuluculuk Sürecinin Dava Yoluna Göre Avantajları

  1. Davalar mahkemelerde aleni bir şekilde görülmekte iken, arabuluculuk süreci gizlilik ilkesi ile yürütülür. Adliye koridorlarında isminiz geçmeden, ilgili uyuşmazlığı kimsenin duymasına gerek olmadan uyuşmazlığı arabuluculuk süreci ile çözmeniz mümkündür.
  2. Dava yolu harç ve masrafları arabuluculuk sürecine göre daha fazladır. Uyuşmazlık daha az masraf ile arabuluculuk sürecinde çözüme kavuşturulur.
  3. Arabuluculuk sürecinde taraflar uyuşmazlığın çözümü için hukuka, ahlaka, iyiniyet kurallarına aykırı olmaksızın yasal düzenlemeler ile bağlı kalmadan alternatif çözüm yolları geliştirebilir. Uyuşmazlığın çözümü için doğrudan doğruya söz sahibidir. Sürecin nasıl sona ereceği tamamen tarafların kararına bağlıdır. Ancak dava açıldığında mahkeme tarafların yerine geçerek bir karar verir. 
  4. Arabuluculuk sürecinde taraflardan hangisinin haklı olup olmadığına bakılmaz. Tamamen her iki tarafında menfaatleri dikkate alınır. Ancak dava açıldığında mahkeme uyuşmazlıkta kimin haklı kimin haksız olduğuna karar vermek zorundadır.
  5. Arabuluculuk sürecinde uyuşmazlık hakkında taraflar konuşur. Duygularını, düşüncelerini ve uyuşmazlığın asıl nedenini konuşarak anlamaya çalışır. Mahkemede ise dilekçeler üzerinden yargılama yürütülür. Duruşmalarda tarafların duygularına veya düşüncelerine öneli değildir. Uyuşmazlık hakkında toplanan delillere göre mahkeme bir karar verir.
  6. Taraflar uyuşmazlığı arabuluculuk süreci sonunda anlaşma ile sona erdirmesi durumunda düzenlenen anlaşma belgesinde anlaşılan hususlar ile ilgili bir ihtilaf çıkar ise taraflardan biri Sulh Hukuk Mahkemesi’ne başvurarak “İcra Edilebilirlik Şerhi” alır. Alınan bu şerh ile anlaşma belgesi ilamlı icra takibi konusu yapılabilmektedir. Bu nedenledir ki, tarafların kendi aralarında yaptıkları sözleşme sonucu ihtilaf çıkması durumunda yargılama konusu yapılabilmekteyken, arabuluculuk sürecinde yapılan anlaşma yargılamayı gerektirmeden direkt olarak icra edilebilirlik şerhi ile ilamlı icra takibine konulabilir. 

Bu nedenle taraflar arasında ki uyuşmazlık dava şartı kapsamında olmasa dahi arabuluculuk süreciyle uyuşmazlığın dava yoluna gitmeden veya dava açıldıktan sonra dahi çözüme kavuşturulması mümkündür.

İhtiyari Arabuluculuğa Elverişli Olmayan Uyuşmazlıklar:

  1. Ceza davaları
  2. Nüfus kaydının düzeltilmesi veya değiştirilmesi davaları
  3. Çocuğun velayeti
  4. Aile içi şiddet iddiasını içeren uyuşmazlıklar
  5. İdari yargının yetkisine giren tam yargı veya idari para cezalarının iptali davaları
  6. Vergi hukukundan kaynaklanan uyuşmazlıklar
  7. İş hukukundan kaynaklanan hizmet tespiti davaları veya iş kazasının tespiti davaları 

Arabuluculuk Sürecinin İlke ve Esasları:

  1. Arabuluculuk süreci gizlidir. Yapılan toplantılar, görüşmeler gizlilik ilkesi esas alınarak yürütülür. Bu gizliliğe aykırı hareket eden arabulucu ya da taraflar 6 aya kadar kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Ayrıca arabulucunun gizlilik ilkesine aykırı hareket etmesi durumunda arabulucu sicilinden de silinir. 
  2. Taraflar eşittir. Gerek başvurusu gerekse diğer taraf arabuluculuk sürecinde eşit haklara sahiptir. 
  3. Tarafların iradeleri esas alınır. Tarafların arabuluculuk sürecine başvurmada, süreci devam ettirmede veya sürecin nasıl sona ereceği konusunda kendileri karar verir. Dava şartı arabuluculukta her ne kadar dava açılmadan önce arabuluculuğa başvurmak zorunluluğu bulunsa da süreci devam ettirme veya süreci sona erdirmede tamamen tarafların iradeleri esas alınır. 
  4. Arabulucu tarafsızdır ve taraflara eşit davranmak zorundadır. Arabulucu tarafların özgür iradeleri ile seçilir. 
  5. Arabuluculuk sürecinde sunulan belgeler veya beyanlar davada delil olarak kullanılamaz. Tarafların arabuluculuk sürecine katılma isteği, sadece arabuluculuk faaliyeti için sunulan belgeler veya kayıtlar, ikrar kabul beyanları mahkemede delil olarak kullanılamaz. Bunun yasal gerekçesi arabuluculuk sürecinin tarafların özgür iradeleri ve beyanları ile yürütülmesini sağlama amaçlıdır. Yani arabuluculuk sürecinde bir iddia kabul edilmiş olsa bile mahkemede bu beyan aleyhine kullanılamayacaktır.

Dava Şartı Arabuluculuk

Bazı davalar için dava açılmadan önce arabuluculuk sürecine başvurma zorunluluğu getirilmiştir. Bu her ne kadar gönüllük ilkesinin bir istisnası olsa da taraflar süreci devam ettirip ettirmemekte serbesttir. Dava açılmadan önce arabuluculuğa başvurulması sonrası şayet anlaşma sağlanamaz ise veya anlaşılamayan hususlar ile ilgili dava açılabilmektedir. Tarafların arabuluculuğa başvurduğunun ispatı için dava dilekçesinin arkasına son tutanak aslının veya arabulucu tarafından onaylanmış bir suretinin eklenmesi zorunludur. Arabuluculuk sürecine başvurulmadan açılan davalar dava şartı yokluğundan reddedilir. Dava şartı yokluğundan reddedilmesi durumunda ilgili uyuşmazlık ile ilgili arabuluculuğa başvurup anlaşma ile sona ermemesi durumunda yeniden dava açılması gerekecektir. 

  • İş Hukukunda Dava Şartı Arabuluculuk

İşçi ve işveren arasında kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, fazla mesai ücreti, yıllık izin ücreti, ulusal bayram ve genel tatil alacağı, ücret alacağı vb. tüm işçi alacakları için dava açılmadan önce arabuluculuğa başvurmak zorunludur. Tarafların birlikte belirledikleri arabulucu süreci yürütebileceği gibi, adliyelerde bulunan arabuluculuk merkezleri aracılığı ile de arabulucu atanabilir. Bu alacak talepleri 5 yıllık zamanaşımına tabidir. 5 yıl içinde arabulucuya başvurulmuş olması gerekir. Arabuluculuk sürecinin başlamasından sona ermesine kadar geçecek sürede zamanaşımı işlemez, durur.

1 Eylül 2023 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, fazla mesai ücreti, yıllık izin ücreti, ulusal bayram ve genel tatil alacağı, ücret alacağı vb. tüm işçi alacakları için menfi tespit, itirazın iptali ve istirdat davaları içinde dava şartı arabuluculuk kapsamında dava açılmadan önce arabulucuya başvurmak zorunludur.

İşe iade davalarında da dava açılmadan önce arabuluculuğa başvurmak zorunludur. İşçinin iş sözleşmesi haklı bir sebep olmaksızın feshedilmiş ise işçi fesih bildirimin kendisine tebliğ tarihinden başlayarak 1 ay içinde arabuluculuğa başvurmak zorundadır. Eğer arabuluculuk süreci sonunda anlaşma sağlanamaz ise son tutanağın düzenlendiği tarihten itibaren 2 hafta içinde işe iade talepli davasını açmalıdır. Arabuluculuk sürecinde işe iade konusunda tarafların anlaşması durumunda da, arabulucu tarafından düzenlenen son tutanağa işe başlatma tarihi, ücret ve yasal hakların parasal miktarı, işçinin işe başlatılmaması durumunda tazminatın parasal miktarı yazılmalıdır. 

İşe iade davalarında alt işveren-asıl işveren var ise her ikisine karşı da başvurulmalıdır. İşçinin işe iadesi talebinin her iki işveren tarafından kabul edilmesi gerekir. Aksi takdirde arabuluculuk süreci anlaşmama ile son bulur.

İş kazası ve meslek hastalığından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat talepleri, rücu veya tespit davalarında arabuluculuğa başvurma zorunluluğu bulunmamaktadır. Ancak iş kazası ve meslek hastalığından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat talepleri, rücu uyuşmazlıkları için her ne kadar arabuluculuğa başvuru zorunlu olmasa da tarafların karşılıklı müzakere ile süreci daha kısa sürede, mahkeme yoluna gitmeden bir arabulucu desteği ile sona erdirmesi mümkündür.

  • Ticari Uyuşmazlıklarda Dava Şartı Arabuluculuk

Konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri için dava açılmadan önce arabuluculuğa başvurulması dava şartıdır.

Yapılan yeni düzenleme ile dava şartı arabuluculuğa dava şartı olarak dahil edilen yeni dava türleri olmuştur.1 Eylül 2023 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere ticari davalardan konusu para olan alacak, tazminat, itirazın iptali, menfi tespit ve istirdat davalarında dava açılmadan önce arabuluculuğa başvurulması dava şartıdır. 

  • Tüketici Uyuşmazlıklarda Dava Şartı Arabuluculuk

Tüketici mahkemelerinde görülen uyuşmazlıklarda dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır. Şu kadar ki, aşağıda belirtilen hususlarda dava şartı olarak arabuluculuğa ilişkin hükümler uygulanmaz: 

  1. a) Tüketici hakem heyetinin görevi kapsamında olan uyuşmazlıklar 
  2. b) Tüketici hakem heyeti kararlarına yapılan itirazlar 
  3. c) 73 üncü maddenin altıncı fıkrasında belirtilen davalar 

ç) 74 üncü maddede belirtilen davalar 

  1. d) Tüketici işlemi mahiyetinde olan ve taşınmazın aynından doğan uyuşmazlıklar
  • Kira İlişkisinden Kaynaklanan Uyuşmazlıklarda Dava Şartı Arabuluculuk

İlamsız icra yoluyla tahliye hariç olmak üzere, kiralananın tahliyesi, kira bedelinin tespiti, kira uyarlama davaları, kiracı ve kiralayan arasındaki her türlü alacak ve tazminat talebine ilişkin uyuşmazlıklarda dava açmadan önce arabulucuya başvurmak zorunlu hale gelmiştir. Başvuran tarafın kiracı ya da kiralayan olması mümkündür. 

Kira ilişkisinden kaynaklanan uyuşmazlıklarda dava şartı arabuluculuğa ilişkin hükümler, 1 Eylül 2023 tarihinde yürürlüğe girecek ve uygulanmaya başlayacaktır.

1 Eylül 2023 tarihinden önce ilk derece mahkemelerinde görülmekte olan veya bu tarihten önce açılacak olan davalar ile bölge adliye mahkemeleri ve Yargıtay’da görülmekte olan davalar bakımından dava şartı arabuluculuk uygulanmayacaktır.

  • Taşınır ve Taşınmazların Paylaştırılması ve Ortaklığın Giderilmesinde Kaynaklı Uyuşmazlıklarında Dava Şartı Arabuluculuk

Ortaklığın giderilmesi (izale-i şüyu) davası, paylı mülkiyete ya da elbirliği ile mülkiyete konu olan taşınmaz veya taşınır mallarda paydaşlar/ortaklar arasında birlikte mülkiyet ilişkisini sona erdirerek ferdi mülkiyete geçilmesini sağlayan bir dava türüdür. 

1 Eylül 2023 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere bu davalarda da dava açılmadan önce arabuluculuğa başvurulması dava şartıdır. 

  • Kat Mülkiyetinden Kaynaklanan Uyuşmazlıklarda Dava Şartı Arabuluculuk

1 Eylül 2023 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere kat mülkiyeti hukuku konusuna giren uyuşmazlıkların hızlı ve etkili bir şekilde çözümlenmesi için dava şartı arabuluculuk sürecine dahil edilmiştir.  Apartman yönetimi, tadilat-tamirat yapılması, aidat belirlenmesi gibi konularda dava açılmadan önce arabuluculuğa başvurulması dava şartıdır.

Kat Mülkiyetinden kaynaklı uyuşmazlıklar tarafların serbestçe üzerinde tasarrufta bulunabilecekleri konular olduğundan arabuluculuğun dava şartı haline getirilmesi ile uyuşmazlıklar daha dostane çözüm ile son bulacaktır.

  • Komşu Hakkıyla İlgili Uyuşmazlıklarda Dava Şartı Arabuluculuk

Komşu hakkı Türk Medeni Kanunu’nda düzenlenmektedir. TMK 737. madde vd. “Komşu Hakkı” “Herkes, taşınmaz mülkiyetinden doğan yetkilerini kullanırken ve özellikle işletme faaliyetini sürdürürken komşularını olumsuz şekilde etkileyecek taşkınlıktan kaçınmakla yükümlüdür. Özellikle taşınmazın durumuna, niteliğine ve yerel âdete göre komşular arasında hoş görülebilecek dereceyi aşan duman, buğu, kurum, toz, koku çıkartarak, gürültü veya sarsıntı yaparak rahatsızlık vermek yasaktır.” 

TMK m. 730: “Bir taşınmaz malikinin mülkiyet hakkını bu hakkın yasal kısıtlamalarına aykırı kullanması sonucunda zarar gören veya zarar tehlikesi ile karşılaşan kimse, durumun eski hâline getirilmesini, tehlikenin ve uğradığı zararın giderilmesini dava edebilir.” 

Bu davranışlar aynı zamanda haksız fiil teşkil edeceğinden zarar doğduğu takdirde haksız fiilin diğer unsurlarının bulunması durumunda Türk Borçlar Kanunu hükümleri çerçevesinde tazminat sorumluluğu doğacaktır.

1 Eylül 2023 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere komşu hakkıyla ilgili uyuşmazlıklar için dava açılmadan önce arabuluculuğa başvurulması dava şartı olarak düzenlenmiştir.

  • Tarımsal Üretim Sözleşmesinden Doğan Davalarda Dava Şartı Arabuluculuk

1 Eylül 2023 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere tarımsal üretim sözleşmesinden doğan davalarda arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır. 

Tarımsal üretim sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlıklarda sözleşmeli üretim konusunda uzmanlık eğitimi almış olan arabulucular; bu eğitimi alanların bulunmaması durumunda diğer arabulucular görevlendirilecektir. 

Arabuluculuk başvurusu nereye yapılır?

Dava şartı arabuluculuk başvurusu diğer tarafın yerleşim yeri adresi veya işin yapıldığı yerde ki Adliyelerde ki “Arabuluculuk Merkezi” ne yapılır. Arabuluculuk bürolarının kurulu olmadığı yerlerde Sulh Hukuk Mahkemesi’ne başvuru yapılabilir. Yapılan başvuruda talep edilen alacaklar belirtilir. Tutar belirtme zorunluluğunuz bulunmaktadır. Örneğin; işçi alacaklarından fazla mesai alacağı yönüyle başvuru yapıyorsanız tutar belirtmeksizin sadece fazla mesai alacağı nedeniyle arabuluculuğa başvurduğunuzu belirtmeniz yeterli olacaktır. Dilerseniz tutarı da belirtebilirsiniz.

Arabulucu ücretini kim öder?

Dava şartı arabuluculukta, arabuluculuk sürecinin anlaşma ile sona ermesi durumunda arabulucu ücretini kural olarak taraflar eşit olarak öder. Taraflar aksini kararlaştırabilir. Arabulucu ücreti Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi ’ne göre belirlenir. Ancak tüketici uyuşmazlıklarında bir istisna getirilmiştir. Sürecin anlaşma ile sona ermesi durumunda dahi tüketicinin ödemesi gereken tutar Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanır.

Dava şartı arabuluculukta, tarafların arabuluculuk sürecinde anlaşamaması halinde, dava sonunda haksız çıkacak taraftan karşılanmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanarak arabulucuya ödenir. Bu kural, arabuluculuk hizmet sürecinde yapılması zorunlu olan giderler içinde geçerlidir.

Arabulucu ücreti ne kadar?

İş hukuku dava şartı arabuluculukta, tarafların arabuluculuk sürecinde anlaşamaması halinde, 2023 yılı Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi ’ne göre iki saatlik ücret tutarı iki kişinin taraf olması durumunda 1600 TL dir. Bu tutar Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanır. Toplam 2 saati aşan görüşmeler için arabulucu ücreti tarifeye göre hesaplanarak taraflarca karşılanır. İşe iade davalarında da başvurucu işçinin işe iadesinin kabul edilmesi durumunda son tutanakta ücret ve yasal hakların parasal miktarı, işçinin işe başlatılmaması durumunda tazminatın parasal miktarı yazılması zorunlu olduğundan belirlenen bu tutarlarından üzerinden arabulucu ücreti hesaplanacaktır.

Ticaret hukuku dava şartı arabuluculukta, tarafların arabuluculuk sürecinde anlaşamaması halinde, 2023 yılı Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi ’ne göre iki saatlik ücret tutarı iki kişinin taraf olması durumunda 3120 TL dir. Bu tutar Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanır. Toplam 2 saati aşan görüşmeler için arabulucu ücreti tarifeye göre hesaplanarak taraflarca karşılanır. 

Dava şartı arabuluculukta, arabuluculuk sürecinin anlaşma ile sona ermesi durumunda anlaşılan tutar üzerinden ücret hesabı yapılır. Tarifeye göre ilk 100.000 TL ye kadar yapılan anlaşmalar için anlaşılan tutarın %6 sı arabulucuya aittir. Hesaplanan tutar, aksi kararlaştırılmadıkça, taraflarca eşit olarak karşılanır. 

Tüketici uyuşmazlıklarında ise tarafların anlaşmaları halinde tüketicinin ödemesi gereken arabuluculuk ücreti Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanır. Tüketici olmayan tarafın ödemesi gereken arabuluculuk ücreti ise tarifeye göre ilk 100.000 TL ye kadar yapılan anlaşmalar için anlaşılan tutarın %3 ü arabulucuya aittir.

Tüketici uyuşmazlıklarında tarafların anlaşamamaları halinde ise 2023 yılı Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi ’ne göre iki saatlik ücret tutarı iki kişinin taraf olması durumunda 1600 TL dir. Bu tutar Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanır.

İhtiyari arabuluculuk ücreti ise Arabuluculuk Ücret Tarifesinde belirlenen ücretten az olmamak üzere taraflarca serbestçe belirlenir.

Arabuluculuk süreci ne kadar sürer?

Yapılan başvuru için arabuluculuk büroları tarafından sicile kayıtlı bir arabulucu görevlendirilir. Arabulucunun görevlendirilme tarihinden itibaren 3 hafta içinde arabulucu süreci tamamlamak zorundadır. Bu süreyi zorunlu hallerde en fazla 1 hafta kadar uzatabilir. 

Ancak ticari uyuşmazlıklarda bu süre, arabulucunun görevlendirilme tarihinden itibaren 6 haftadır. Bu süreyi zorunlu hallerde en fazla 2 hafta kadar uzatabilir. 

Tarımsal üretim sözleşmesinden doğan davalarda dava şartı arabuluculuk sürecinde ise arabulucu, yapılan başvuruyu görevlendirildiği tarihten itibaren iki hafta içinde sonuçlandırır. Zorunlu hâllerde en fazla bir hafta uzatılabilir. 

Arabuluculuk görüşmelerine kimler katılabilir?

Uyuşmazlık konusu taraflar bizzat, kanuni temsilcileri, vekaletname ile avukatları veya iş hukuku uyuşmazlıkları için geçerli olmak üzere işverenin yazılı olarak yetkilendirdiği kişi arabuluculuk görüşmelerine katılabilir. 

Arabuluculuk toplantısına katılmazsam ne olur?

Dava şartı arabuluculukta ilk toplantıya haklı bir mazeret olmaksızın katılım sağlanmaz ise son tutanakta katılmayan taraf arabulucu tarafından belirtilir. Katılmayan taraf, açılan davada kısmen veya tamamen haklı çıksa bile yargılama giderlerinden sorumlu tutulur. Ayrıca katılmayan taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmez. Her iki tarafta ilk toplantıya katılmaz ise bu durumda dava sonunda yapılan yargılama giderleri üzerlerinde bırakılır. Ancak bu hüküm tüketici uyuşmazlıklarında tüketici yönünden uygulanmaz.

İcra edilebilirlik şerhi nedir?

Tarafların arabuluculuk sürecinde anlaşması durumunda bir anlaşma belgesi düzenlenir. Taraflardan biri anlaşma belgesinde anlaşılan hususlarla ilgili yükümlülüklerine aykırı davranması durumunda diğer taraf Sulh Hukuk Mahkemesinden icra edilebilirlik şerhi alarak anlaşma belgesini ilamlı icra takibi konusu tapabilir. Anlaşma belgesi gereği yükümlülüklere aykırı davranılması durumunda bu şerhe ihtiyaç duyulmaktadır. Yükümlülüklere uygun hareket edilmesi durumunda şerhe ihtiyaç yoktur. 

Yetkili sulh hukuk mahkemesi ise, arabulucunun bağlı olduğu komisyon adliyesi yetkilidir. Dava açıldıktan sonra arabuluculuğa başvuruşmuş ve anlaşma sağlanmışsa bu sefer ilgili mahkemeden icra edilebilirlik şerhi alınacaktır. 

Mahkemece yapılacak inceleme sadece dosya üzerinden anlaşma belgesinin arabuluculuğa ve cebri icraya uygun olup olmadığı ile ilgili olacaktır. Uyuşmazlığın esasına girilerek anlaşılan hususlarla ilgili kimin haklı kimin haksız olduğuna yönelik bir inceleme yapılmaz. 

Taraflar ve avukatları ile arabulucunun, birlikte imzaladıkları anlaşma belgesi icra edilebilirlik şerhi aranmaksızın ilam niteliğinde belge sayılacaktır. İlamlı icra takibine konu edilmesi için icra edilebilirlik şerhi alınmasına gerek yoktur. 

Ticari uyuşmazlıklar bakımından ise avukatlar ile arabulucunun birlikte imzaladıkları anlaşma belgesi, icra edilebilirlik şerhi aranmaksızın ilam niteliğinde belge sayılacaktır. Ticari uyuşmazlıklar bakımından tarafların bizzat imzası gerekli olmayıp avukatları tarafından imzalanan anlaşma belgesi için icra edilebilirlik şerhine ihtiyaç yoktur.

Taşınmazın devrine veya taşınmaz üzerinde sınırlı ayni hak kurulmasına dair uyuşmazlıklar, kira ilişkisinden kaynaklanan uyuşmazlıklar, taşınır ve taşınmazların paylaştırılmasına ve ortaklığın giderilmesine ilişkin uyuşmazlıklar, Kat Mülkiyeti Kanunundan kaynaklanan uyuşmazlıklar ve komşu hakkından kaynaklanan uyuşmazlıklarda arabuluculuk anlaşma belgesinin icra edilebilirliğine ilişkin şerhin alınması zorunludur.

Milletlerarası sulh anlaşma belgelerinin icra edilebilirlik şerhinin asliye ticaret mahkemesinden alınması zorunludur.

Taşınmazın devrine veya taşınmaz üzerinde sınırlı ayni hak kurulmasına ilişkin uyuşmazlıklarda: arabuluculuk anlaşma belgesinin icra edilebilirliğine ilişkin şerhin alınmasının zorunludur. Bu şerh taşınmazın bulunduğu yer sulh hukuk mahkemesinden alınır. Mahkeme, yapacağı incelemede anlaşma içeriğini, arabuluculuğa ve cebri icraya elverişli olup olmadığı ve taşınmazın devri veya taşınmaz üzerinde sınırlı ayni hak kurulmasıyla ilgili olarak kanunlarda yer alan sınırlamalar ile usul ve esaslara uyulup uyulmadığı yönünden denetler ve bu kapsamda kurum veya kuruluşlardan bilgi veya belge talep edebilir. Mahkeme ayrıca gerektiğinde duruşma da açabilir. Düzenlemeyle anlaşma belgesinin icra edilebilirliğine ilişkin şerh verecek mahkemeye içerik denetimi yapma yetkisi verilmekte ve bu suretle tarafların hak ve menfaatlerinin korunması ile olası hak kayıplarının önlenmesi amaçlanmaktadır.

Arabuluculuk Sürecinin Zamanaşımına Etkisi

Kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, fazla mesai ücreti, yıllık izin ücreti, ulusal bayram ve genel tatil alacağı, ücret alacağı vb. tüm işçi alacakları için 5 yıllık zamanaşımı süresine tabiidir. Yani alacağın doğduğu tarihten itibaren 5 yıl içinde talep edilmelidir. Aksi takdirde zamanaşımına uğrar. Yani 5 yıl içinde arabulucuya başvurulması gerekir. Arabuluculuk sürecinin başlamasından sona ermesine kadar geçecek sürede zamanaşımı işlemez, durur. Son tutanağın düzenlenmesi ile süre yeniden işlemeye başlar.

İşe iade davalarında ise feshin yapıldığı tarihten itibaren işçi, 1 ay içinde arabuluculuğa başvurmak zorundadır. Eğer arabuluculuk süreci sonunda anlaşma sağlanamaz ise son tutanağın düzenlendiği tarihten itibaren 2 hafta içinde işe iade talepli davasını açmalıdır. Aksi takdirde fesih geçerli hale gelir ve işçi işe iade talepli dava açamasa da eğer varsa işçi alacakları için arabuluculuğa müracaat edebilir.

Diğer uyuşmazlıklarda da yasal düzenlemeler ile zamanaşımı içinde arabuluculuğa başvurulması halinde zamanaşımı durur, son tutanağın düzenlendiği tarihten itibaren işlemeye devam eder.

Hızlı Görüş Al
Merhaba, ön görüşme randevusu için tıklayınız.