İçindekiler
Nefret ve Ayırımcılık Suçu Nedir?
Nefret ve Ayırımcılık Suçu, Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 122. maddesinde düzenlenmiştir. Bu suç, bireylerin dil, ırk, milliyet, renk, cinsiyet, engellilik, siyasi düşünce, felsefi inanç, din veya mezhep gibi farklılıklarından kaynaklanan nefret nedeniyle ayrımcılığa uğramasını cezalandırır. Maddeye göre, bu tür nefret ve ayrımcılık temelli eylemler, belirli cezai yaptırımlarla karşılanır.
Nefret ve ayırımcılık suçu, toplumun birlik ve bütünlüğünü, bireyler arasındaki huzur ve güven ortamını bozabilecek niteliktedir. Bu suçun işlenmesi, sadece mağdur bireyler için değil, genel olarak toplumsal barış için de ciddi bir tehdit oluşturur. TCK’nın bu düzenlemesi, farklılıklara dayalı hoşgörüsüzlüğe ve ayrımcılığa karşı bir önlem olarak görülebilir.
Bu suç tipi, mağdurların temel hak ve özgürlüklerini koruma altına alır. Aynı zamanda, nefret ve ayrımcılık eylemlerinin cezalandırılması, bu tür davranışların toplumda kabul edilemez olduğunun güçlü bir şekilde ifade edilmesini sağlar. Suçun cezai yaptırımları, faillerin bu tür eylemlerden caydırılmasına yardımcı olurken, mağdurlara da hukuki koruma ve destek sunar.
TCK’nın 122. maddesinde yer alan nefret ve ayırımcılık suçu, ayrımcılık yapmanın yanı sıra bu tür eylemlerin kamu hizmetlerine erişim, mal ve hizmetlerin sunumu gibi konularda da bireyler üzerinde olumsuz etkiler yaratmasını kapsar. Bu suçun varlığı, toplumda farklılıklara saygı duyulması gerektiğinin ve her bireyin eşit olduğunun altını çizer.
Nefret ve Ayrımcılık Suçunun Unsurları
Nefret ve ayrımcılık suçu Türk Ceza Kanunu madde 122 de aşağıda ki şekilde düzenlenmiştir:
“Dil, ırk, milliyet, renk, cinsiyet, engellilik, siyasi düşünce, felsefi inanç, din veya mezhep farklılığından kaynaklanan nefret nedeniyle;
- a) Bir kişiye kamuya arz edilmiş olan bir taşınır veya taşınmaz malın satılmasını, devrini veya kiraya verilmesini,
- b) Bir kişinin kamuya arz edilmiş belli bir hizmetten yararlanmasını,
- c) Bir kişinin işe alınmasını,
- d) Bir kişinin olağan bir ekonomik etkinlikte bulunmasını, engelleyen kimse, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.”
Bu madde metninde sınırlı olarak belirtilen eylemlerin varlığı halinde bu suç gündeme gelir. Burada dikkat edilmesi gereken husus Dil, ırk, milliyet, renk, cinsiyet, engellilik, siyasi düşünce, felsefi inanç, din veya mezhep farklılığından kaynaklanan nefret nedeniyle ayrımcılık yapılmasıdır. Örneğin; bir işyerinin sadece ırk farklılığı sebebiyle bir kişiyi işe almaması bu suçu oluşturur. İşyerinin bir personel ihtiyacı bulunmaması veya aranan şartların taşınmaması gibi gerekçelerle başvurunun reddedilmesi bu suçu oluşturmayacaktır.
Nefret ve Ayrımcılık Suçunun Cezası
Nefret ve ayrımcılık suçunu işleyen kişiye bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası verilir.
Nefret ve Ayrımcılık Suçunda Adli Para Cezası
Mahkeme tarafından kişiye bir yıl hapis cezası verilmiş ise bu ceza adli para cezasına çevrilebilir.
Nefret ve Ayrımcılık Suçunda Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması (HAGB)
Hükmün açıklanmasının geri bırakılması, hakkında mahkumiyet kararı verilen sanığın cezasının infaz edilmeyerek sonuç doğurmaması anlamına gelmektedir. Burada amaç cezanın hükümlü üzerinde ki olumsuz sonuçlarını engellemek ve hükümlüye bir şans vermektir. Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilen her ceza için uygulanamaz. Yasal düzenlemeler ile belli bazı koşullara bağlanmıştır.Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının şartları mevcut ise bu suçtan verilecek ceza için hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmesi mümkündür.
Nefret ve Ayrımcılık Suçunda Erteleme
Nefret ve ayrımcılık suçunda verilecek cezanın ertelenmesi mümkündür.
Nefret ve Ayrımcılık Suçunda Şikayet Süresi
Nefret ve ayrımcılık suçu şikayete tabi bir suç değildir. Dolayısıyla bir şikayet süresi de yoktur. Suçun savcılık makamına ihbar edilmesi veya savcılık tarafından re’sen soruşturma başlatılır.
Nefret ve Ayrımcılık Suçunda Zamanaşımı
Nefret ve ayrımcılık suçunun dava zamanaşımı süresi 8 yıldır.
Nefret ve Ayrımcılık Suçunda Uzlaşma
Nefret ve ayrımcılık suçu uzlaşma kapsamında yer alan suçlar arasında değildir.