Nafaka, ana-babanın çocukları için veya eşlerin birbirlerine sağladığı maddi destektir. Nafaka türleri ise şu şekildedir:

  1. Tedbir nafakası
  2. Yoksulluk nafakası
  3. İştirak nafakası

Bu nafaka türlerini ayrıntılı olarak inceleyelim:

Tedbir nafakası

Tedbir nafakası, boşanma davası ile birlikte istenebileceği gibi, boşanma davasından bağımsız olarak da başka bir dava ile talep edilebilir.

Boşanma davasının açılması ile maddi gücü diğer tarafa istinaden daha düşük olan taraf, gerek kendi için gerekse çocuklar için nafaka talebinde bulunabilir. Mahkeme boşanma davasının açılmasından sonuçlanmasına kadar geçecek sürede bir nafaka tutarı belirler. Dava sonuçlanıncaya kadar ödenmesine hükmedilen nafaka türü tedbir nafakasıdır. Mahkemece en geç ilk duruşmada tedbir nafakası ile ilgili bir karar verilir. Ancak tedbir nafakası ile ilgili bir talep olmasa da hakim gerekli görür ise tedbir nafakasına hükmedebilir.

Tedbir nafakasına ilişkin karar, kararın verildiği tarihten itibaren değil, dava açıldığı tarihten itibaren geçerli olur. Nafaka yükümlüsü tarafından ödemenin yapılmaması durumunda İcra ve İflas Kanunu hükümlerine göre icra edilebilir.

Nafaka miktarı, tarafların sosyal ve ekonomik durumuna, çocukların eğitimi, yaşı gibi hususlara da dikkat edilerek belirlenir. 

Dava sonucu mahkemece tarafların boşanmalarına karar verilmesi durumunda durum ve koşulların varlığı halinde tedbir nafakası, eş için yoksulluk nafakasına, çocuklar için iştirak nafakasına dönüşür. Tedbir nafakası ile hükmedilen tutar değişebileceği gibi, nafaka tamamen de kaldırılabilir.

Ayrılık davası ile birlikte talep edilecek tedbir nafakası da aynı hükümlere tabiidir. 

Boşanma davası açılmadan da tedbir nafakası talep edilebilir. Örneğin, eşler boşanmak istemiyor fakat birlikte yaşamaya ara vermiş ise eşlerden biri tedbir nafakası talebi için mahkemeye müracaat edebilir. Ancak birlikte yaşamaya ara verme sebebinin haklı nedene dayanması gerekir. Veyahut eşlerden birinin haklı bir sebep olmaksızın birlikte yaşamaktan kaçınması gerekmektedir. Çocuklar için talep edilecek tedbir nafakası için haklı neden şartı aranmamaktadır. Nafaka tutarı, yine tarafların sosyal ve ekonomik durumuna göre mahkemece hakkaniyete göre belirlenir.

Yoksulluk Nafakası

Boşanma kararı ile yoksulluğa düşecek olan eş lehine yoksulluk nafakasına hükmedilebilir. Ancak evliliğin sona ermesinde diğer tarafa nazaran daha fazla kusurlu olmamalıdır. Ancak kusur durumu mutlak bir şart olmayıp, her olay ve duruma göre ayrıca değerlendirilir. Evliliğin sona ermesinde kusur, mahkemece davanın esasıdır. Toplanan delillere göre mahkemece bir değerlendirme yapılır ve tarafların kusur oranları belirlenir. Kusur ile ilgili ayrıntılı açıklamaya çekişmeli boşanma davası yazımızda değinmiştik.

Nafaka miktarı, her ne kadar kanun lafzında “yoksulluk düşecek olan taraf” olarak açıklanmış ise de, burada temel ihtiyaçları karşılayamayan kişi olarak düşünülmemelidir. Geliri olan kişiler de yoksulluk nafakası talep edebilir. Burada mahkemece değerlendirilecek husus tarafların sosyal ve ekonomik durumudur. Nafaka miktarı da buna göre belirlenecektir.

Tedbir nafakasından farklı olarak, yoksulluk nafakasına hükmedilebilmesi için taraflardan birinin talebi olması gerekir. Bu talep boşanma kararı verilinceye kadar davanın her aşamasında talep edilebilir. Yani dava dilekçesinde talep edilmemiş ise de, duruşmada sözlü olarak talep edilebileceği gibi mahkemeye sunulacak bir dilekçe ile de talep edilebilir. Hakim re’sen yoksulluk nafakasına hükmedemez. Boşanma davası ile birlikte yoksulluk nafakası talep edilmemiş ise, boşanma kararının kesinleşmesinden itibaren 1 yıl içinde dava açılarak talep edilebilir. Aksi takdirde zamanaşımına uğrar.

Yoksulluk nafakası için bir süre belirlenmez. Süresiz olarak yoksulluk nafakasına hükmedilir. Her iki taraf içinde sosyal ve ekonomik durumlarda önemli bir değişikliğin olması durumunda nafaka miktarının indirilmesi/arttırılması veya kaldırılması için dava açılabilir.

Nafaka miktarı toptan veya irat şeklinde ödenebilir. Tarafların talepleri ve mahkemenin sosyal ve ekonomik durum araştırması sonucu nasıl ödeneceğine karar verilir. Bunun yanında mahkeme nafakanın her yıl hangi oranda arttırılacağı konusunda da karar verir. Yargıtay’ın yerleşik içtihatları ile nafaka miktarının arttırılması için belirlenecek oran TÜİK’in açıkladığı ÜFE oranını geçmemelidir. 

Yoksulluk nafakası hangi hallerde kaldırılır?

Lehine nafaka hükmedilen taraf evlenirse veya her iki taraftan biri ölürse mahkeme kararına ihtiyaç olmaksızın kendiliğinden kalkar. 

Ancak lehine nafaka hükmedilen taraf evlenmeksizin bir başkasıyla birlikte yaşıyorsa, tarafların sosyal ve ekonomik durumlarında önemli bir değişiklik olmuşsa ya da haysiyetsiz hayat sürmesi durumunda nafakanın kaldırılması için dava açılabilir.

3. İştirak Nafakası

İştirak nafakası, boşanma ya da ayrılık davası sonucu velayeti hakkı kendisinde olmayan ebeveynin çocukların bakımı, eğitimi, gelişimi için oluşacak giderlere katılması sebebiyle hükmedilen nafaka türüdür. Yani çocuklar için ödenmektedir. Bu nedenle de eşler arasında evliliğin ya da ortak yaşamın sona ermesinde hangi tarafın kusurlu olduğunun bir önemi yoktur. Taraflardan birinin talep etmesine de ihtiyaç bulunmamaktadır. Mahkeme kendiliğinden re’sen karar verir.

Nafaka miktarı, tarafların sosyal ve ekonomik durumu, çocukların yaşı, eğitim masrafları gibi tüm etkenler dikkate alınarak hakkaniyete göre belirlenir.

İştirak nafakası için bir süre belirlenmez. Süresiz olarak iştirak nafakasına hükmedilir. Nafaka yükümlüsünün sosyal ve ekonomik durumunda önemli bir değişikliğin olması durumunda nafaka miktarının indirilmesi/arttırılması veya olağanüstü durumların varlığı halinde kaldırılması için dava açılabilir.

Eş kendisi için isteyebileceği gibi, geçici velayetin kendisine verilmesi durumunda çocuk için de nafaka isteyebilir. Bu durumda mahkeme dava sonuçlanana kadar çocuk için de tedbir nafakasına hükmedebilir. Davanın sonuçlanması ile de bu nafaka mahkemece takdir edilecek iştirak nafakasına dönüşür.

İştirak nafakası hangi hallerde kaldırılır?

Çocuk, 18 yaşını doldurmuş ve ayırt etme gücüne sahip ise artık ergin kabul edilir ve nafaka kendiliğinden kalkar, mahkeme kararına ihtiyaç yoktur. Ergin olduktan sonra ödenen nafaka, nafaka yükümlüsü tarafından sehven ödendiği gerekçeleriyle iadesi talep edilemez. Yargıtay kararları ile ahlaki bir ödevin yerine getirilmesi olarak kabul edilmektedir.

Çocuk ergin olmasına rağmen eğitim hayatı devam ediyor ise nafaka yükümlülüğü devam eder. Ancak artık bu nafaka türü iştirak nafakası değil yardım nafakasıdır. Nafaka yükümlüsü tarafından ergin olduğu gerekçesiyle ödeme yapılmaması durumunda, ergin çocuk ana veya babasına karşı yardım nafakası talebini içerir dava açabilir. Burada çocuğun eğitim hayatının devam ediyor olması önemlidir. Çocuğun lisans eğitimini tamamlaması için anne-babasının destek olması gerektiği kabul edilir. Çocuk meslek hayatına atıldıktan sonra ihtiyacı ortadan kalmış ise nafakanın kaldırılması davası açılarak nafaka yükümlülüğünün sona ermesi talep edilebilir.

Nafaka Hesaplama

Nafaka miktarı tarafların sosyal ve ekonomik durumuna göre mahkeme tarafından belirlenir.
Mahkeme dava sürecinde tarafların sosyal ve ekonomik durumunun araştırılması için kolluk
birimlerine yazı yazar. Kolluk birimlerince araştırma yapılarak mahkemeye tarafların sosyal ve
ekonomik durumuna ilişkin bir rapor sunar. Bu rapor doğrultusunda nafaka miktarı belirlenir.

İrat ne demek?

İrat, dönemler halinde ödemeyi ifade eder. Nafaka toptan ya da irat biçiminde ödenebilir. İştirak
nafakası toptan ödeme şeklinde kararlaştırılamaz. Nafaka genellikle her ay ödemesi şeklinde
kararlaştırılır.

Tedbir nafakasını ödenmez ise ne yapılabilir?

Nafaka yükümlüsüne karşı icra takibi başlatılabilir. Gönderilen ödeme emrine rağmen borç ödenmez ise İcra Ceza Mahkemesine başvurularak “Nafaka Yükümlülüğüne Uymamak” suçundan şikayetçi olunur. Şikayet süresi nafaka yükümlülüğünün ihlal edildiği tarihten itibaren üç aydır. Sanık/borçluya verilecek ceza ise üç aya kadar tazyik hapsidir. Şikayet konusu nafaka tutarının ödenmesi durumunda sanık cezaevine girmiş dahi olsa tahliye edilir.

İştirak veya yoksulluk nafakasını ödenmez ise ne yapılabilir?

İştirak veya yoksulluk nafakasına ilişkin karar kesinleştikten sonra nafaka yükümlüsüne karşı icra takibi başlatılabilir. Ayrıca nafaka borcunu ödememek İcra ve İflas Kanunu’na göre bir disiplin suçudur ve cezası 3 aya kadar tazyik hapsidir. Ancak şikayete bağlı bir suçtur. Nafaka yükümlülüğünün ihlal edildiği tarihten itibaren 3 ay içinde İcra Mahkemelerine şikayet yoluyla başvurulmalıdır. Aksi takdirde şikayet hakkı düşer. Tazyik hapsine karar verilen nafaka yükümlüsü, şikayete konu nafaka borcunu öder ise tahliye edilir. 

Nafaka miktarının arttırılması/indirilmesi veya kaldırılması için dava açılabilir mi?

Nafaka kararı kesinleştikten sonra, gerek nafaka alacaklısının gerekse nafaka borçlusunun sosyal ve ekonomik durumunda önemli derecede değişiklik olması durumunda nafaka miktarının arttırılması/indirilmesi veya kaldırılması için dava açılabilir. Mahkemece tarafların sosyal ve ekonomik durumu hakkında araştırma yapılarak sonuca göre karar verilir. 

Görevli ve yetkili mahkeme neresidir?

Görevli mahkeme aile mahkemesidir. Nafakanın arttırılması için açılacak dava nafaka alacaklısının yerleşim yeri mahkemesinde görülür. Nafakanın indirilmesi veya kaldırılması için açılacak dava ise nafaka borçlusunun yerleşim yeri mahkemesinde görülür. 

Geliri olan, çalışan eşlerden biri nafaka talebinde bulunabilir mi?

Geliri olan kişiler de yoksulluk nafakası talep edebilir. Burada mahkemece değerlendirilecek husus tarafların sosyal ve ekonomik durumudur. Nafaka miktarı da buna göre belirlenecektir.

Erkek eş lehine de nafakaya hükmedilir mi?

Toplumumuzda sadece kadın eş için nafakaya hükmedilebileceği yönünde bir algı var ise de, yasal düzenlemeler kadın ya da erkek ayrımı yapmaksızın “yoksulluğa düşecek taraf” ın nafaka talep edebileceğini söylemiştir. Bu nedenle boşanma veya ayrılık kararı ile yoksulluğa düşecek taraf, erkek ya da kadın fark etmeksizin, yoksulluk ya da tedbir nafakası talep edebilecektir. Ancak erkek lehine nafakaya hükmedildiği çok nadirdir. Bunun gerekçesi her ne kadar yasal düzenlemeler olmasa da, genellikle kadının çalışma hayatında geri planda bırakılması, çocuk sahibi olması ve çocukla ilgilendiğinden çalışma hayatına ara vermesi gibi sebepler gösterilebilir. Bu nedenle boşanma ile yoksulluğa düşecek taraf genelde kadın olur.

Hızlı Görüş Al
Merhaba, ön görüşme randevusu için tıklayınız.